BÄ°LGÄ°LER:
Bebek Ä°zlem
Aşı Uygulamaları
Gebe Takibi
Aile Planlaması
Laboratuvar
Raporlar




  • email
  • facebook
  • twitter
Online Hizmetler
  • VERDİĞİMÄ°Z HÄ°ZMETLER

    Aile Sağlığı Merkezimizde Verilen Hizmetlerin Listesi Buraya İçin Tıklayınız.
  • ÇALIÅžMA SAATLERÄ°MÄ°Z

    Hekimlerimizin Çalışma Saatleri İçin Buraya Tıklayınız.
  • VATANDAÅž REHBERÄ°

    Aile Sağlığı Merkezimizde İşlemleri Nasıl yapabileceğinize Dair Bilgilere Buradan Ulaşabilirsiniz.
  • HÄ°ZMET STANDARTLARI TABLOSU

    Hizmet Standartları Tablosu İçin Buraya Tıklayınız.
  • DOKTORUNUZA SORUN

    Aile Hekiminize Soru Sormak İçin Buraya Tıklayınız.
Ana Sayfa > Bebeklerde Beslenme [Geri]   
Bebeklerde Beslenme


BEBEKLERDE EK BESÄ°NLERE NE ZAMAN, NASIL BAÅžLANMALIDIR?

GeliÅŸimi normal ve sadece anne sütü alan bebeklerde, altı aydan önce ek besinlere baÅŸlanmamalıdır. Çocuk altı aylık iken ek besinlerden elde edilen enerji toplam enerjinin %50’sini aÅŸmamalı, buÄŸday unundan yapılmış (gluten nedeniyle) besinler altı aydan önce verilmemelidir. Alerji öyküsü olan ailelerin çocuklarına yumurta, balık, domates, çilek gibi allerjen olan besinler aile öyküsüne göre baÅŸlanmalıdır.

EK GIDALARA NASIL BAÅžLAMALIYIZ?

** Sakin olun ve yeni beslenme ÅŸeklini hem sizin için hem bebeÄŸiniz için iyi bir deneyim haline dönüÅŸtürün.
** Küçük ve uzun saplı kaşık kullanın ve kaşığın üstüne küçük bir parça besin koyun.
** Çay kaşığı ile besin vermeye baÅŸlayın. Günde iki ile üç kez, bir - iki kaşık verin.
** Beslenme aralığını bebeÄŸiniz oluÅŸtursun. Çok hızlı veya yavaÅŸ yedirmeyin.
** Her yeni besini tek başına başlayın. İki yeni besine bir arada başlamayın.
** Bebeğin besini sindirebildiğini kontrol edin ( ishal olup olmadığını kontrol edin ).
** Yeni besinlere geçerken, bunları yemeÄŸe baÅŸlamadan önce verin. Bebek doyduktan sonra yeni tat deneme isteÄŸi az olur. Bebek verilen yeni besini ret ederse, bırakın birkaç gün veya hafta sonra tekrar deneyin.
** Önce yutması kolay, pütürsüz besinlerle baÅŸlayın. EzilmiÅŸ besinler diÅŸ çıkmasına yardımcı olur.
** Meyve suyunu biberonla deÄŸil bardakla verin. Biberonla uzun süre meyve suyu içme bebeÄŸin diÅŸlerinin meyve suyunda ki doÄŸal ÅŸekerlere temasına neden olur. Uzun süre ÅŸekerle temas etme diÅŸ çürüklerine neden olur.

AYLARA GÖRE VERÄ°LMESÄ° ÖNERÄ°LEN EK BESÄ°NLER:

0 – 6 Ay => SADECE ANNE SÜTÜ ( BebeÄŸin aylara göre büyümesi izlenerek )

6. Ay => ANNE SÜTÜ
Devam Maması ( veya inek sütü )
YoÄŸurt
Meyve Suyu ( taze ) , sebze suyu
Pekmez
Yumurta Sarısı ( ¼ oranında )

7. Ay => ANNE SÜTÜ
Yumurta Sarısı ( tam )
Bisküvi, pirinç, pirinç unu, sütlü mama
Meyve Suyu ( taze)
YoÄŸurt
Et ( Tavuk Eti veya Balık Eti )
Bitkisel YaÄŸlar
Sebze Püre veya Sebze Çorba
Pekmez
Devam Mamaları

8. Ay => ANNE SÜTÜ
İyi ezilmiş ev yemekleri ( kıymalı ve sebzeli )
Tam Yumurta veya Pastörize Peynir
Tahıl – Kurubaklagil ezmeleri
Pekmez
Süt veya YoÄŸurt
Devam Mamaları

12. Ay => ANNE SÜTÜ
Aile sofrasına oturtulup kendi deneyimlerine göre seçim ( Ev yemekleri, Dolmalar, Kıymalı Sebze Yemekleri, Tarhana, Mercimek, Unlu ve YoÄŸurtlu Çorbalar, Makarna, Pilav )
500 mlt Süt veya YoÄŸurt
Pastörize Peynir
Yumurta
Etler ( Tavuk Eti, Balık Eti, Dana Eti )
Meyve veya Taze Meyve Suları

EK BESÄ°N VERÄ°RKEN DÄ°KKAT EDÄ°LMESÄ° GEREKENLER

Hayvan sütleri ile beslenmede enfeksiyon riski fazladır. Bu nedenle 4-6 aya kadar bebek mutlaka emzirilmeli, zorunlu olmadıkça diÄŸer besinler verilmemelidir. DiÄŸer sütlerle besleme zorunluluÄŸu olduÄŸunda, annenin dikkat edeceÄŸi en önemli nokta hazırladığı besinin ve kullandığı kapların temizliÄŸidir.

Biberon ve emzikler, kaşık ve fincana göre daha zor temizlenir. EÄŸer annenin eÄŸitim düzeyi düÅŸükse biberon kullanması önerilmemelidir.

Biberon kullanılıyorsa, emziÄŸin deliÄŸi normal büyüklükte ve bebeÄŸin aÄŸzına uygun olmalıdır.

Emzik verilirken bebeğin başı hafif yukarı kaldırılıp, emzirme bitince dik tutulup
yuttuÄŸu havanın çıkarılması saÄŸlanmalıdır.

Süt hazırlandıktan ve temiz ÅŸiÅŸelere (bebeÄŸin içebileceÄŸi kadar) konulduktan sonra soÄŸuk yerde saklanmalı, bebeÄŸe verileceÄŸi zaman sıcak su içinde ılık bir duruma getirilmelidir. SoÄŸutucu bulunmadığı durumlarda süt yerine yoÄŸurt kullanılmalıdır.

Süte eklenen ÅŸeker miktarı Önerilenden fazla olmamalıdır. ÖrneÄŸin her 100 cc (1 çay bardağı) süt için, 5 g. ÅŸeker (1 çay kaşığı ÅŸeker veya 1 kesme ÅŸeker) yeterlidir. Sulandırılmamış süt ve yoÄŸurda ÅŸeker eklenmemelidir. Bebekte tatlı besinlere duyulan istek mümkün olduÄŸunca meyvelerle karşılanmalıdır, ÅŸeker, çikolata ve ÅŸeker eklenerek hazırlanmış tatlılardan kaçınılmalıdır.

ÇocuÄŸa bütün yeni besinler bir arada verilmemeli, önce birine baÅŸlanıp çocuk ona alışınca, ikinci bir tanesi denenmelidir. Ayrıca yeni bir besine az miktarda baÅŸlanıp, miktarı gittikçe arttırılmalıdır.

Besinler her öÄŸün için taze hazırlanmalıdır. Ek besinlere alıştırmada zorlama
yapılmamalı pütürlü olması nedeniyle reddedilen besinler yavaÅŸ ve sabırla denenmelidir.

Bebek belirli bir besini reddediyorsa, o besin birkaç gün verilmemeli sonra yeniden denenmelidir. Anne besinleri hazırlamadan önce ellerini mutlaka yıkamalıdır.

Bebeğe ilk yaşın sonuna kadar kaynamış su verilmelidir.

ÇocuÄŸa Verilecek Ek Besinlerin Hazırlanması
YoÄŸurt: YoÄŸurt yapmak için pastörize edilmiÅŸ ve kaynatılmış süt 40-45 derece (el dayanır, dayanmaz sıcaklık) getirilir. Bir kg. süte, 1 yemek kaşığı yoÄŸurt ezilerek ilave edilir. Sütün üzeri kapatılarak, kalın bir örtü ile sarılır veya ılık bir yerde 5-6 saat mayalandırılır. Bebeklere her gün taze yoÄŸurt verilmelidir.
Meyve Suyu ve Ezmesi (püre): Elma, ÅŸeftali, armut, muz, portakal, mandalina çocuklar için uygun meyvelerdir. Önce meyve yıkanır, kabukları soyulur, cam rendede rendelenir, süzülerek meyve suyu elde edilir. Dördüncü aydan itibaren meyve ezmeleri ÅŸeklinde de verilir.
Sebze Çorbası: 1 orta büyüklükte patates, 1 küçük havuç veya taze kabak,yaprak ıspanak veya diÄŸer yeÅŸil yapraklı sebze, 1/2 tatlı kaşığı bitkisel sıvı yaÄŸ. Sebzeler yıkanır, kabukları incecik soyulur, kazınır veya ayıklanır. 1.5 su bardağı su kaynama derecesine gelince havuç ve patates konup yumuÅŸayıncaya kadar piÅŸirilir. YeÅŸil yapraklı sebze eklenip 5 dakika daha piÅŸirilir. AteÅŸten alınıp ezilir. 1 çay kaşığı bitkisel sıvı yaÄŸ eklenir. Çocuk büyüdükçe sebze çorbası daha koyu olarak hazırlanır. PiÅŸen sebzeler püre makinesinden geçirilerek ezildiÄŸi gibi tahta kaşıkla ezerek kevgirden de geçirilir.
Muhallebi: 1 büyük su bardağı (250 mL) süte, 2 tatlı kaşığı silme pirinç unu karıştırılır ve 10 dakika piÅŸirilir. Ä°çine 1 yemek kaşığı pekmez veya ÅŸeker konup altı kapatılır.
Tarhana: Baharatsız yapılan tarhana çorbası da 4.ayda çocuklara verilebilir. Bir silme yemek kaşığı tarhana, 1 bardak su ile karıştırılıp kaynatılır, ılık olarak çocuÄŸa verilir.
Kuru baklagiller: Et ve yumurta alamayan aileler, çocuklarına kuru baklagillerden yapılmış yiyecekler verebilir. Kırmızı veya kabuksuz sarı mercimek iyi piÅŸirildiÄŸi takdirde bebek için iyi bir protein kaynağı olur. DiÄŸerleri de dış zarları ayrılıp iyi piÅŸirilerek verilebilir.
Mercimek çorbası: 1/8 su bardağı mercimek, 1/8 su bardağı bulgur veya pirinç, 1/2 havuç, 1/2 tatlı kaşığı bitkisel sıvı yaÄŸ. Kırmızı mercimek, bulgur ve havuç 1/2 su bardağı su ile yumuÅŸayıncaya kadar piÅŸirilir. PiÅŸme suyu dökülmez. Tahta kaşıkla ezilerek kevgirden geçirilir. Kıvamı koyu olursa su ilave edilebilir. YaÄŸ konur 4.aydan itibaren bir tatlı kaşığı ile baÅŸlamak
sureti ile, 7 aylıktan itibaren günde 3-4 yemek kaşığı verilebilir. Mercimek sebze çorbası içine konarak da piÅŸirilebilir.
Yumurta: Tencereye su içine yumurta yıkanıp konur. Kaynama derecesindeki suda 10 dakika piÅŸirilir. KabuÄŸu soyulup akı ayrılarak sarısı verilir. Sarısı ya sütle ezilerek veya sadece ezilip veya sebze çorbasıyla karıştırılarak çocuÄŸa verilir. Yedi aydan sonra akı ile birlikte verilir.
Et ve Benzeri:

a) Kıyma: Hafif ateÅŸte kendi verdiÄŸi suyunu çekene kadar ısıtılıp yukarıda hazırlanan sebze çorbası ve diÄŸer çorbalar içine katılarak bebeÄŸe verilebilir. Kıyma, en uygun et verme ÅŸeklidir. Kıyma kavrulup soÄŸutucuda saklanır, çorba hazırlanırken bundan eklenir.
b) Köfte olarak: Ä°ki kere çekilmiÅŸ kıyma, az miktarda bayat ekmek içi ve az tuzla iyice yoÄŸrulur. Köfteler, dibi yaÄŸlanmış kaim tavada kapalı olarak piÅŸirilir. Normal büyüklükte bir köfte içinde 30 g. kadar et vardır. Ä°lk baÅŸlarken 1/5 köfte verilir, miktarı gittikçe artırılır.
c) Tavuk eti, balık eti, karaciÄŸer vb: Tavuk eti kemiklerinden, balık kılçığından iyice ayrılır, ezilerek verilir veya sebze çorbası içine katılır.

PREMATÜRE BEBEKLER NASIL BESLENMELÄ°

38. gebelik haftasından (37 hafta + 6 gün) erken dünyaya gelen bebeklere prematüre bebek denir. Gebelik süresini (38 - 40 hafta ) tamamlamış olduÄŸu halde doÄŸum ağırlığı 2500 gr altında doÄŸan bebeklere düÅŸük doÄŸum ağırlıklı bebek, doÄŸum ağırlığı 1500 gr altındaki bebeklere de çok düÅŸük doÄŸum ağırlıklı bebek denir. Sindirim ve emilim iÅŸlemlerinin baÅŸlayabilmesi için prematüre bebeÄŸin emme ve yutma fonksiyonlarını yerine getirebilmesi gereklidir. Ä°lk yutma hareketleri intrauterin 12-16. haftalarda amniotik sıvının yutulması ile baÅŸlar. 32. haftadan önce doÄŸan bebeklerde emme hareketleri azdır ve hiç yutma hareketi olmayabilir. Zamanında doÄŸan bebeklerde emme-yutma hareketlerinin olgunlaÅŸması doÄŸumdan sonraki 1-2 gün içinde olurken, özellikle 2000 gramın altındaki pretermlerde günler, haftalar gerekebilir.
Genel olarak hafif ve orta derecede prematüre bebeklerin beslenmelerinde anne sütünün yeterli olduÄŸu kabul edilmektedir. Buna karşın 32-33 haftalıktan küçük ve vücut ağırlıkları 1500 gr altında olan bebeklerin beslenmelerinde anne sütünün yeterliliÄŸi konusunda tartışmalar vardır. Prematüre doÄŸum yapan annenin sütünü zenginleÅŸtirmek için kullanılan bileÅŸimler ticari olarak bulunmaktadır. Prematüre beslenmesinde anne sütü kullanılacaksa en iyisi kendi anne sütünün kullanılmasıdır.

Anne sütü yokluÄŸu veya yetersizliÄŸinde kullanılmak üzere birçok özel mama geliÅŸtirilmiÅŸtir. Bu mamalar sindirim sistemi ve metabolik fonksiyonları olgunlaÅŸmamış bebeklerin spesifik besin gereksinimleri göz önüne alınarak hazırlanmıştır. Ancak bu mamalar önerilere uygun hazırlanmalı ve kullanılmalıdır.. Ancak anne sütünde bulunan bazı üstün özellikler hazır mamalarda yoktur.
Prematüre bebekler düÅŸük doÄŸum ağırlıklı olarak dünyaya geliyor. Kamuoyunda “parmak çocukların yaÅŸama azmi” haberleriyle tanınan bu bebekler, büyürken de önemli saÄŸlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Prematüre bebekler nörolojik yönden deÄŸerlendirildiklerinde görülüyor ki, her 10 bebekten 1’inde zeka ve çeÅŸitli geliÅŸim sorunları yaÅŸanıyor.

Acıbadem SaÄŸlık Grubu, International Hospital Çocuk SaÄŸlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Palabıyık, prematüre bebeklerin büyümesi sırasında baÅŸlıca 9 sorunla karşılaşıldığını belirterek, “Prematüre bebeklerde geliÅŸme gecikmesi, iÅŸitme ve görme sorunları, kalem tutma- yazı yazma gibi ince motor becerileri, bir eÅŸyayı yerine koyma gibi kaba motor becerileri, serebral palsi (zeka geriliÄŸi ve bedensel geliÅŸim sorunları), spastik diparezi yani parmak ucunda yürüme, kronik akciÄŸer sorunları ve RSV enfeksiyonları ortaya çıkıyor” dedi.

Prematüreler, 37 haftanın altında doÄŸan bebekler. DüÅŸük doÄŸum ağırlığıyla dünyaya geldikleri için de çok özel bir bakım istiyorlar. Zamanından önce doÄŸdukları için, anne karnında geçirmeleri gereken sürenin kalanını, yoÄŸun bakımda geçirmek zorunda kalıyorlar. Prematüre bebekleri yoÄŸun bakım sürecinden sonra, aileleriyle eve geldiklerinde de çeÅŸitli sorunlar bekliyor. Bebek ne kadar küçük ve erken doÄŸduysa sorunu da o kadar çok oluyor. Aileler, bebeklerinin, normal yaşıtlarının geliÅŸimine eriÅŸip eriÅŸmeyeceÄŸini merak ediyor.

Karşılaşılan 9 Önemli Sorun

Dr. Murat Palabıyık, 1500 gramdan daha küçük doÄŸum tartılı prematüre bebeklerin karşılaÅŸtıkları 9 önemli sorunu ve belirtilerini ÅŸöyle sıralıyor:

- GeliÅŸme Gecikmesi: Prematüre bebeklerin bazıları yaşıtlarına göre baÅŸ tutma, oturma, yürüme gibi geliÅŸim basamaklarını daha geç dönemlerde geçebiliyor. Ailelerin sabırlı olması gerekiyor.

- Serebral Palsi: Prematürelerde, yoÄŸun bakım sürecinde beyin kanamasına baÄŸlı olarak beyinin oksijensiz kalması halinde ortaya çıkıyor. Bu durum halk arasında “spastik çocuklar” olarak biliniyor. Bu bebekleri, çocuk hekimi, çocuk nöroloÄŸu, çocuk geliÅŸimi uzmanı ve fizyoterapistin izlemesi gerekiyor.

- Ä°ÅŸitme Kaybı: Bu bebeklerde sağırlık ortaya çıkma olasılığı daha fazla oluyor.

- İnce Motor Becerilerde Gecikme: Kalem tutma, yazı yazma gibi faaliyetlerin yapılması zaman alıyor.

- Kabamotor Becerilerde Gecikme: Yük taşıma, bir cismi bir yerden alıp baÅŸka bir yere koyma iÅŸlevinde gecikme oluyor.

- Spastik Diparezi: BebeÄŸin ayağı at ayağı gibi aÅŸağı doÄŸru duruyor. Bu nedenle parmak ucunda yürüyor. Doktor kontrolleri düzenli yapılırsa ve fizyoterapi düzenli uygulanırsa, yüzde 100 iyileÅŸebiliyor.

- AkciÄŸer Sorunları: 32 haftanın altında doÄŸan, solunum cihazına baÄŸlanmış bebeklerde, kronik akciÄŸer hastalığı geliÅŸebiliyor. Bazı aileler bebeklerini oksijen tüpüyle eve götürmek zorunda kalıyor.

- RSV Virüsü Bulaşıyor: Özellikle kronik akciÄŸer hastalığı olan bebeklerin ailelerinin evde hijyene çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü yetiÅŸkinlerde bulunan, burun akıntısı, hapşırık ve öksürüÄŸe neden olan RSV virüsleri, bebeklere bulaşıyor. Bebek bu yüzden zatürre olabiliyor. Ä°lk bir yaşına kadar çok iyi hijyen saÄŸlanması gerekiyor. El yıkama en etkili korunma yöntemi.

- Göz Sorunları YaÅŸanıyor: Uzun süre yüksek oksijen alan prematüre bebeklerde, ‘prematüre retinopatisi’ geliÅŸiyor. DoÄŸrudan körlüÄŸe yol açıyor. Erken tanı ve gerektiÄŸinde laser uygulaması ile bebek körlükten kurtuluyor.

Bütün bu sorunlar karşısında umutsuzluÄŸa kapılmaya gerek yok. Çünkü günümüzde geliÅŸmiÅŸ tıbbi bakım sayesinde bu sorunların ortaya çıkma olasılığı hızla azalıyor. Bu zorlu süreçte, hekim ve ailenin, adeta akraba gibi sıkı iletiÅŸim halinde olmaları gerekiyor. Çocuk hekimi, çocuk nöroloÄŸu, fizyoterapist, konuÅŸma terapisti, çocuk geliÅŸim uzmanı, gerektiÄŸinde diÄŸer uzman hekimler arasındaki iletiÅŸim ve eÅŸgüdümün saÄŸlanmasında da en önemli kiÅŸiler; soÄŸukkanlı sabırlı ve kararlı bir anne-baba. Bütün yorgunlukların sonucunda da en büyük ödül, tamamen saÄŸlığına kavuÅŸmuÅŸ, hayatın deÄŸerini diÄŸer yaşıtlarından çok daha iyi bilen çocuk oluyor.

KATI BESÄ°NLERE GEÇÄ°Åž

Bebeğiniz Hazır mı?

BebeÄŸinize katı yiyecek vermeye baÅŸladığınızda bebeÄŸiniz anne sütünü daha az tüketecek anlamına gelir. Henüz sindirim sistemi geliÅŸmediÄŸinden, katı yiyecekler midesine zarar verebilir, alerjik reaksiyonlara ve geceleri uykusundan uyanmasına neden olabilir. Bu yüzden 4 ay bu tür yiyecekler için çok erkendir; uygun olan, bebeÄŸiniz 6 aylıkken katı yiyeceklere baÅŸlamanızdır. Ayrıca, bebeÄŸiniz doÄŸduÄŸunda verdiÄŸiniz herhangi bir yiyeceÄŸi aÄŸzına koyar koymaz diliyle tekrar dışarı çıkarma refleksine sahiptir. Bu refleks yaklaşık 4 ay boyunca devam eder. Bu nedenle de 4 aydan önce katı yiyecekleri aÄŸzına almayacaktır.

BebeÄŸinizin katı yiyecekler için hazır olduÄŸunu ÅŸu ÅŸekilde de anlayabilirsiniz: sık sık anne sütü ister ve daha çok süt için aÄŸlar. Bazı bebekler geceleri sık uyanırlar. Ayrıca siz yemek yerken sizin tabağınızdakilere uzun uzun gözünü dikip bakar.

6-7 aylıkken bebeÄŸiniz yardım olmadan oturmaya baÅŸlar, yiyeceklere yetiÅŸebilir ve diÅŸleri çıkar, nesneleri tutabilir ve onları aÄŸzına alabilir, iÅŸte bu dönemde bebeÄŸinizi katı yiyeceklerle besleyebilirsiniz.

BebeÄŸiniz tatmadan ve yutmadan önce yeni yemeÄŸine 8-10 kez süren sıklıklarla bakar, dokunur ve koklar. Bu nedenle, yapılması gereken en iyi ÅŸey, 3-5 günlük periyotlarla bebeÄŸinize yeni yemeÄŸini bir kez tanıtmanızdır. Bebekler en büyük taklitçi olduklarından sizin ifadelerinizi dikkatle izlerler.

BebeÄŸiniz rahat ve bildiÄŸi aktiviteleri yapmayı tercih ettiÄŸinden, bebeÄŸinizi beslenme saatlerinde yüksek bir sandalyede oturtup besleyin. Böylece sandalyeye oturduÄŸunda beslenme saatinin geldiÄŸini anlayacaktır.

BebeÄŸinizin yemeÄŸini hazırlarken onun dikkatini çekmek için ve otururken onu sakin ve sessiz tutmak için aynı zamanda bebeÄŸinizle konuÅŸun ve hazırladığınız yemekleri ona da gösterin. Yemek yemesini eÄŸlenceli bir aktivite haline getirmek için bebeÄŸinizi yüzü dönük göz hizasında oturtun. BebeÄŸinizin ifadelerini ve davranışlarını izleyin. Bebekler artık yemek istemediklerinde bunu çeÅŸitli ÅŸekillerde ifade ederler; örneÄŸin, ellerini kaldırırlar, baÅŸka tarafa dönerler, kafalarını sallarlar ya da ağızlarını açmazlar.

Ä°lk Yiyecekler

Zamanı geldiÄŸinde, sütle beraber pirinç muhallebisine baÅŸlayabilirsiniz. Birkaç denemeden sonra bebeÄŸiniz muhallebiyi istemediyse, birkaç hafta ara verin ve sonra tekrar deneyin. Yemeye baÅŸladıktan birkaç hafta sonra tek çeÅŸit bir meyve ve sebzeye baÅŸlayabilirsiniz. Ezilip lapa haline getirilmiÅŸ muz, havuç veya patatesten yapılmış sebze püresi ya da elma, armut veya ÅŸeftaliden yapılmış meyve püresi verebilirsiniz. Bazı doktorlar önce meyveyle baÅŸlamayı önerir, çünkü tatlıdır ve bebeÄŸiniz de meyveyi daha çok kabul eder. Bazı doktorlar ise, öncelikli olarak sebzeyle baÅŸlamayı önerir, çünkü ilk olarak meyveye alışınca sebzeyi sevmeyebilir. Yeni bir yiyecekle tanıştıktan sonra 3-5 gün beklemeniz önemlidir, çünkü yiyeceÄŸin bebeÄŸinizde herhangi bir alerjik reaksiyona neden olup olmadığını kolayca fark edebilirsiniz.

Bütün bunları takip etmeniz sizi 2 aya kadar meÅŸgul edecektir. Meyve ve sebzeye baÅŸlarken izlediÄŸiniz yaklaşımın aynısını tek tip bir ete baÅŸlarken de uygulayabilirsiniz.

Parmak Biçimli Gıdalara GeçiÅŸ

BebeÄŸiniz mama sandalyesinde güzel bir ÅŸekilde oturuyorsa, kaşığını tutuyorsa, parmaklarını yemeÄŸine sokup, parmaklarını yalıyorsa bebeÄŸiniz artık kendi kendini besleyebilir demektir.

BebeÄŸiniz en az 7 aylık olunca, 2 ya da 4 diÅŸi çıkmış olur, böylelikle ağızda çabukça dağılan ve boÄŸulma tehlikesi olmayan parmak biçimli gıdalara geçebilirsiniz. BebeÄŸinize uygun parmak biçimli gıdalar; buharda haÅŸlanmış brokoli çiçekleri, çubuk ÅŸeklinde doÄŸranıp buharda haÅŸlanmış havuç, buharda haÅŸlanmış taze fasulye, muz parçaları, karpuz, elma, ÅŸeftali, armut parçaları, ekmek ve yaÄŸ, çubuk biçimli ekmek parçaları ve pidedir.

Bebeklerin çoÄŸu parmak biçimli gıdalarla ilk kez karşılaÅŸtıklarında ağızlarını açmak istemezler ve bu doÄŸal olarak gösterdikleri bir reflekstir. ÇocuÄŸunuza tehlikeli yiyecekler vermediÄŸiniz sürece ve o da ilgili kaldığı sürece; yapacağınız en iyi ÅŸey bu konuda yavaÅŸ yavaÅŸ ilerleme kaydetmenizdir.

BebeÄŸiniz, bunları yemeyi baÅŸardıktan sonra dilimlenmiÅŸ muz, haÅŸlanmış havuç ve patates, peynir, iyi piÅŸmiÅŸ pasta, yaÄŸda piÅŸmiÅŸ yumurtanın sarısı, haÅŸlanmış ve küçük parçalara ayrılmış et gibi gıdaları vermeye baÅŸlayabilirsiniz.

Daha kolay yutması için yiyecekleri 1-1.50 cm olacak ÅŸekilde küçük parçalara ayırın. DolaÅŸarak yemek yemesine izin vermeyin, mama sandalyesine doÄŸru bir ÅŸekilde oturtun.

Elinizden geldiÄŸince bebeÄŸinize belli bir yemek programı uygulamaya çalışın. Sabahları taze turunçgillerden bir meyve ve yoÄŸurt, öÄŸleden sonra turunçgillerden olmayan, protein içeren meyve, bebeÄŸinizin bisküvi ve ÅŸeker gibi yiyeceklerden uzak tutmanızı saÄŸlayacaktır. Beslenmeleri arasında düzenli bir ÅŸekilde bu meyvelerden verirseniz, bebeÄŸinizin yemek için yeterli ihtiyacını karşılamış olursunuz. Bebeklerin ve çocukların aynı yemeÄŸi bir öÄŸünde az, sonraki öÄŸünde çok yemesi olaÄŸandır.

Bebeğin masadaki yiyeceklerle tanışması

Bir sonraki adımda bebek yumuÅŸak yumru yiyeceklerle tanışır. Bu yiyecekler küçük parçalar halinde ve az çiÄŸnemeyle kolayca yutulan yiyecekler olmalıdır. Yiyecekleri kaşıkla ezerek ya da küçük parçalara bölerek bebeÄŸinize verebilirsiniz (makarna, peynir, ezilmiÅŸ muz veya ezilmiÅŸ patates).

BebeÄŸiniz karışmış yiyecekleri sevmeyebilir, yoÄŸurt ile meyveyi ayrı olarak yemeyi tercih edebilir. BebeÄŸinize farklı tercihler sunarken acele etmemenizde fayda var, yeni bir yiyecekle beraber, ona benzer baÅŸka bir yiyeceÄŸi de verebilirsiniz. BebeÄŸiniz yeni bir yiyeceÄŸi denediÄŸinde onu çiÄŸnedikten sonra aÄŸzından çıkarıyorsa, cesaretini kırmayın, belli bir süre sonra aynı yiyeceÄŸi tekrar vermeyi deneyin. BebeÄŸinizin yemek saatlerinde size katılmasına izin verin ve yemek yerken nasıl zevk aldığınızı gösterin. Böylece sizi taklit etmeye çalışacak ve yemek saatlerinden hoÅŸlanmaya baÅŸlayacaktır.

BÄ°BERON MAMALARI NASIL HAZIRLANIR

Hazır mamaların içerikleri bebeÄŸin yaşına göre deÄŸiÅŸen ihtiyaçlarını karşılayacak
ÅŸekilde ve anne sütü örnek alınarak hazırlanmıştır. Bir çok firmanın ürettiÄŸi baÅŸlıca 3 tip
mama vardır.
BaÅŸlangıç mamaları: Anne sütü birleÅŸimine yakın olarak hazırlanmış bu mamalar ilk
2 ayda kullanılmalıdır.
GeçiÅŸ mamaları: Protein ve enerji içeriÄŸi daha yüksek olan bu mamalar genellikle
4-6 aya kadar bebeÄŸin beslenmesinde yeterlidir.
Devam mamaları: 4-6 aydan sonra bebeÄŸin ihtiyaçlarını karşılayacak ÅŸekilde
hazırlanmış olan mamalardır. Bu dönemde diÄŸer ek gıdalarla birlikte verilebilir.

MAMALARIN HAZIRLANIÅžI
Mamaların nasıl hazırlanacağı ve ayına göre ne miktarda verileceÄŸi kutuların
üzerinde yazılıdır. Bu yazıları dikkatle okuyunuz. Mama hazırlanması ve bebeÄŸe verilmesi
hususundaki genel prensipler ve dikkat edilmesi gereken kurallar şunlardır:
• Mama hazırlayacağınız suyu en az 10 dakika kaynatınız.
• Biberonu baÅŸlığı ile birlikte en az 10 dakika kaynatınız.
• Her 30 cc su içine 1 ölçek mama koyarak sallayınız. Ayrıca süt ve ÅŸeker ilavesine
gerek yoktur.
• Beslenmeden önce mamanın ısısını ve akış hızını ölçmek amacı ile mamayı elinizin
sırtına damlatın. Mama damla damla olmalı ve elinizi yakmamalıdır. Emzirme
deliÄŸi geniÅŸ olursa mamanın hava yoluna kaçma ihtimali doÄŸar. Emzirme deliÄŸinin
küçük olması durumunda ise bebeÄŸiniz mamayı çekmekte zorlanır ve çabuk yorulur.
• BebeÄŸinizi hava yutmamasına dikkat ederek besleyiniz. Biberon lastik kısmı
tamamen mama ile dolu olacak kadar dik tutulmalıdır.
• Beslenme sonrasında biberonda mama artarsa dökünüz
• Mamayı günlük olarak hazırlayıp her öÄŸün için ayrı biberona koyup buzdolabında
(+ 4 derece) saklayabilirsiniz. Mamayı bebeÄŸe vermeden önce biberonu sıcak su
içerisinde bekleterek ılıtınız.

Biberon mamasını hazırlarken kullanılacak su nasıl olmalı?

Suyu sadece 50°C’ye veya daha düÅŸük dereceye kadar ısıtmak yeterli olmaz, aksine mikrobiyolojik bir risk teÅŸkil eder - Bebekler henüz mikroplara alışık deÄŸillerdir! Bu nedenle lütfen sadece, sonradan yaklaşık 50°C’ye kadar soÄŸutacağınız, taze kaynamış su kullanınız. Bu ısı seviyesi mamanın en iyi ÅŸekilde çözülmesini saÄŸladığı için de çok uygundur.

Hazırlanan mama nasıl saklanabilir ?

Taze olarak hazırlanan bebek mamaları mümkün olduÄŸunca 45 dakikadan fazla biberon ısıtıcısında saklanmamalıdır. Böylelikle, besin deÄŸerlerinin kaybını ve mikrobiyolojik riskleri engellenmek için önlem almış olursunuz. Bu nedenle, buzdolabında muhafaza edilmiÅŸ olsalar dahi, hazırlanan biberon mamalarının tekrar ısıtılmasını tavsiye edilmemekte. Bunun yerine ÅŸöyle bir iÅŸlem uygulayabilirsiniz: Ä°htiyaç duyulan toz mama miktarını sterilize edilmiÅŸ kuru biberonlara aktarıp, kapağını kapatınız. Bir miktar su kaynatıp termosta muhafaza ediniz. Mama saati geldiÄŸinde önceden biberonda saklanan toz miktarı ile yine önceden kaynatılıp saklanan sudan gerekli miktarda alarak taze olarak mamanızı hazırlayınız.

BÄ°BERON MAMALARININ KULLANIMI

Kullanılan Biberon Mamasında Olması Gereken Özellikler

• Anne sütünde olduÄŸu gibi bebeÄŸin henüz yeterince olgunlaÅŸmamış böbreklerine fazla yük bindirmemek için uygun protein düzeyinde olmalı ve gerekli olan tüm amino asitleri içermelidir.
• Anne sütündeki gibi sindirimi kolay bir yaÄŸ karışımı içermelidir.
• Anne sütünün karbonhidrat kaynağı sadece laktozdur. Kullanacağınız biberon mamasında da karbonhidrat kaynağı bebeÄŸin sindirim sistemine uygun olmalıdır.
• Biberon mamasındaki mineral miktarları anne sütündeki gibi olmalıdır.
• Bebek için gerekli Kalsiyum, Demir, C Vitamini ve D Vitamini baÅŸta olmak üzere, gerekli tüm vitamin ve mineralleri içermelidir.
• BebeÄŸin sinir sistemi, retina tabakası, beyin hücreleri için önem taşıyan esansiyel yaÄŸ asitlerini yeterli miktarlarda ve doÄŸru oranlarda içermelidir.
• Anne sütünde bulunan prebiyotik özellikli liflerden içermelidir. Prebiyotik özellikli lifler bebeÄŸin bağışıklık sistemini güçlendirir ve içten gelen doÄŸal bir koruma saÄŸlar. Ayrıca sindirim sistemini düzenler. Prebiyotik lifler içeren mamalarla beslenen bebeklerin dışkıları tıpkı anne sütü ile beslenen bebeklerinki gibi yumuÅŸak olur.

Biberon Mamalarının Hazırlanması

Biberon mamalarının hazırlanmasında temizliÄŸe ve hijyene çok önem vermelisiniz.

• Mama hazırlama sırasında kullandığınız tüm araçları ve kapları önceden sterilize edin. Biberonun kapağını ve emziÄŸini kullanmadan önce mutlaka 10 dakika süre ile kaynatmalısınız.
• Mama hazırlarken kullandığınız su en az 10 dakika kaynatılmış olmalıdır.
• Doktorunuzun farklı bir önerisi yoksa kutu üzerinde kullanım talimatlarına ve dozlara uyulmalıdır.
• Biberon emziÄŸinin delik çapı bebeÄŸin beslenmesini engellemeyecek ÅŸekilde olmalıdır. DeliÄŸin dar olması bebeÄŸin çabuk yorulmasına geniÅŸ olması ise mamanın bebeÄŸin genzine (solunum yoluna) kaçmasına neden olur.
• Mamayı bebeÄŸe vermeden önce mamanın sıcaklığını bileÄŸinize damlatarak veya yanağınıza dokundurarak kontrol etmelisiniz.
• Mamayı her zaman taze hazırlayın. Kesinlikle artık mamayı kullanmayın.
• BebeÄŸinizin aÄŸzında biberon varken uyumamasına dikkat edin. Bu aynı zamanda diÅŸ çürümelerine ve kulak enfeksiyonlarına sebep olabilir.
• Bazı anneler bebekler daha fazla kilo alsın diye mamaları daha konsantre hazırlarlar. Bu bebeÄŸin fazla su kaybetmesine neden olur. Bazı durumlarda ise anneler mamayı fazla sulandırarak verirler. Bu da bebeÄŸin büyümesini ve geliÅŸimini olumsuz yönde etkiler. Mamalar mutlaka kutu üzerindeki dozajlara göre hazırlanmalıdır.
• Mamalar kesinlikle mikrodalga fırında ısıtılmamalıdır.

BEBEK BESLENMESÄ°NDE YUMURTA KULLANIMI

GeliÅŸim için gerekli protein, vitamin, mineral ve yaÄŸa sahip olan yumurta, çocuk ve yetiÅŸkin beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle bebeklere dahi 4-5 aylıkken verilmeye baÅŸlanır.

Ailesinde kalp ve damar hastalığı olan bebekler dışında 5 aylık bir bebek, gün aşırı bir yumurta sarısı yiyebilir. Ancak risk grubunda olan bebeklere kolesterol nedeniyle yumurta, 3-4 günde bir verilmelidir.

BebeÄŸin beslenme zincirine ilk kez katılan yumurta,ilk önce katı olarak piÅŸirilmeli ve bir yumurta sarısının dörtte birinden baÅŸlanmalıdır. Ä°ki günde bir arttırılarak, 8-10 gün sonra tam bir yumurta sarısı yedirilmeye baÅŸlanmalıdır.

A vitamini ve bazı B vitaminleri bakımından zengin bir yiyecek olan yumurtada demir, fosfor, magnezyum, kükürt ve sodyum gibi mineraller bulunur. Yumurtanın sarısı, akına oranla daha fazla yaÄŸ, protein ve demir içerir.

Bu nedenle beslenme problemi olanlara, kansızlık sorunu yaÅŸayanlara yumurta sarısı yemeleri önerilmelidir. Yumurta ne kadar taze olursa, o kadar da besleyici olur. DüÅŸük sıcaklıkta bekletilen yumurtalarda A, uzun süre bekletilen yumurtalarda ise B12 vitamininde bir azalma görülür. Bu nedenle özellikle çocuklara yedirilecek yumurtanın günlük olmasında fayda vardır.

BEBEKLERDE SU Ä°HTÄ°YACI

Anne sütü bebeÄŸin ihtiyacını karşılayacak düzeyde su içerir. Bu nedenle, anne sütüyle beslenen bebeklere, ek su vermeye gerek yoktur.Bebeklerin saÄŸlıklı büyümeleri, huzurlu ve mutlu hissetmeleri için “ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmeleri çok önemlidir.

Anne sütü alan bebeklerde sıcak havalarda, ishal oluÅŸtuÄŸunda veya tekrarlayan kusma durumlarında ek olarak
su vermek gereklidir.

Bebek mamaları kullanılıyorsa bebeÄŸe mutlaka ek su vermek gerekir. Öte yandan annenin mama hazırlarken kullanacağı su miktarına iliÅŸkin uzman önerilerine özen göstermesi büyük önem taşır.

Susayan bebekler tıpkı karnı acıkan bebekler gibi tepki verirler. Bu nedenle anneler bazen bebeÄŸin suya ihtiyacı varken, süt veya mama sunarlar. Çocuk verilen besini yiyebilir, ancak susuzluÄŸu daha da artmış olur. Anneleri, aÄŸlama durumlarında bebeÄŸin su ihtiyacının artmış olabileceÄŸini dikkate almalı ve susuzluk hissi dinene kadar su vermeyi sürdürmelidir.

BebeÄŸin böbrekleri idrarı yeterince yoÄŸun hale getiremediÄŸi için vücutta oluÅŸan artık maddeleri atmak için daha çok su kullanır. Bu durum bebeÄŸe katı besinler verilmeye baÅŸlandıktan sonra su eksikliÄŸi oluÅŸma riskini daha da artırır.

Bebeklere ek besin vermeye başlandığında mutlaka su da verilmelidir.

Su yetiÅŸkinlerde vücut ağırlığının yüzde 50-60’ını oluÅŸturur. Bu oran normal zamanda doÄŸmuÅŸ bebeklerde yüzde 70’e, erken doÄŸmuÅŸ bebeklerde yüzde 80’e kadar ulaşır. YetiÅŸkinlere oranla çocuÄŸun vücudundaki fazla su, hücreler arasında ve dolaşım sisteminde bulunur. Su terleme, ishal, kusma ve idrarla çok daha kolay kaybedilir. Kaybedilen suyun yerine konulmaması çocuÄŸun yaÅŸamını tehdit edebilir.

ANNE SÜTÜ ALMAYAN BEBEKLERDE BESLENME

Anne sütü ile beslenmenin uygulanamadığı veya yenidoÄŸan döneminden itibaren anne sütü ile beslenmeyen bebekler için öncelikle mamalar kullanılabilir. Ä°lk 6 ayda anne sütü almayan bebeklerin beslenmesinde ilk tercih, mamaların verilmesidir. Mama ile beslenme en az 6 ay, mümkünse 1 yaşına kadar sürdürülmelidir. Hiç anne sütü almayan bebeklerde biberon kullanılabilir. Biberonlar ve baÅŸlıkları her kullanımdan sonra temiz su ile iyice temizlenmeli, en az 20 dakika süre ile kaynatılmalıdır. Biberonla beslenen bebeklerde de beslenme pozisyonu önemlidir. Bebek, anne kucağında yarı dik pozisyonda, başı annenin koluyla desteklenir ÅŸekilde tutulmalıdır. Emzik ÅŸiÅŸesinin dikçe tutulması ve lastik memenin sütle dolu olması gerekir ve bu ÅŸekilde bebeÄŸin hava yutması önlenir. Biberon deliÄŸinin uygun boyutta olması da önemlidir. Uygun bir biberon deliÄŸi için ÅŸiÅŸe ters çevrildiÄŸinde önce ip gibi, ardından damla damla süt akışının izlenmesi gerekir. Adapte mamalar (Preaptamil, Similac 1, Nutrilon 1, SMA S-26, Humana1, Nan 1 gibi) her 30 mililitre kaynatılmış ılıtılmış su içine 1 ölçek olacak ÅŸekilde biberonla hazırlanır. BebeÄŸe verilecek mamanın ısısı el bileÄŸine 1-2 damla mama damlatılarak kontrol edilir. Mümkünse mamanın her beslenme öncesinde hazırlanması tercih edilir. Kullanıldıktan sonra artan mamanın tekrar kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Ekonomik koÅŸulların uygun olmadığı durumlarda (hazır mamalar saÄŸlanamıyorsa) bebek inek sütü ile beslenebilir. Ä°nek sütü ilk ay yarı yarıya, 1-4 aylar arası iki hacim süte 1 hacim su olacak ÅŸek,ilde sulandırılmalı, 4. aydan sonra ise sulandırılmadan verilmelidir. 100 mililitre inek sütüne 1 çay kaşığı ( 5 gram ÅŸeker ) ve 1 çay kaşığı bitkisel yaÄŸ konulur.

Anne sütü çocuÄŸun beslenmesi için en önemli unsurdur. Çocuk, zorunlu haller dışında ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir. Anne sütü verilemeyen bebeklere mümkünse formül(hazır) mama verilmelidir.

Anne sütü alamayan çocuklarda beslenme:

0-1 ay
Formül mama
YoÄŸurt (1 ölçü yoÄŸurt, 1 ölçü su ile sulandırılmalı)

2 ay

Formül mama
YoÄŸurt (2 ölçü yoÄŸurt, 1 ölçü su ile sulandırılmalı)

3 ay

Formül mama
Yoğurt (Sulandırılmayacak)

4 ay
Günde toplam 500cc formül mama ve yoÄŸurt
Sebze çorba (Tuz kullanmayın, 1 tatlı kaşığı sıvı yaÄŸ ilave edin)
5 Meyve suyu (Taze sıkılmış elma veya şeftali ile başlayın)

5 ay
Yumurta sarısı (Katı kaynamış 1 çay kaşığı ile baÅŸlayın)
Sebze çorbası, yoÄŸurt çorbası, mercimek çorbası
Günde toplam 500cc süt ve yoÄŸurt
Meyve püre veya meyve suyu

6 ay
Tam yumurta sarısı (Katı kaynamış)
Sebze çorbası, yoÄŸurt çorbası, mercimek çorbası, tarhana çorbası
Meyve püresi
Muhallebi
Günde toplam 500cc formül mama ve yoÄŸurt

7 ay
Tam yumurta
Kıyma, tavuk, balık ezmesi
Kurubaklagil ezmeleri
Günde toplam 500cc formül mama ve yoÄŸurt
Meyve püresi

8 ay
Tam yumurta
Kıyma tavuk, balık, ezmesi
Kurubaklagil yemekleri
Günde; 500cc formül mama yoÄŸurt
Mevsim meyveleri
Sebze yemekleri

9 ay
Artık aile sofrasına, çocuÄŸa uygun kaşık, çatal kullanarak oturabilir.

ÇocuÄŸunuzun bir günlük menüsünde, ayına uygun olarak, yukarıda belirtilen besinlerin hepsinden mutlaka bulunmalıdır.

1 yaşından önce yemeklere tuz ve ÅŸeker ilavesi yapılmamalıdır.

1 yaşından önce bebeklere inek sütü verilmemelidir.






Nöbetçi Eczane